top of page
Ara
  • Burcu Üçok Kenaroğlu, LL.M.

İşçinin banka ve kredi kartı hareketleri İşveren tarafından İşçinin onayı olmadan incelenebilir mi?





İŞÇİNİN, BANKA VE KREDİ KARTI HESAP HAREKETLERİNİ KENDİSİNİN İZNİ OLMAKSIZIN İNCELEYEN İŞVERENİ ALEYHİNE YAPTIĞI SUÇ DUYURUSUNDA, ETKİLİ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİĞİNE İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI HAKKINDA ÖZET BİLGİ NOTU


Anayasa Mahkemesi’nin 13.02.2024 tarihli ve 2020/36976 başvuru numaralı kararına konu olayda başvurucu (“İşçi”), iş sözleşmesini fesheden işvereninin (“İşveren”), işçilik alacaklarını ödememek için, kendisinin bilgisi ve rızası dışında hesap hareketlerini incelediğini iddia ederek “Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Şekilde Ele Geçirildiği” hususunda suç duyurusunda bulunmuştur. İşçi, İşvereni tarafından, şirket yetkisini kullanarak haksız kazanç elde etmekle itham edildiğini, bu nedenle banka ve kredi kartı hesap hareketlerinin İşverence incelendiğini ileri sürmüştür.

İşçi, İşverenin, kendisinin para alışverişinde bulunduğu kişileri hesap hareketlerinden tespit edip aradığını, ne amaçla para transferi yaptıklarını bu kişilere sorduğunu belirtmiştir. İşçi, iddialarına ilişkin olarak ayrıca tanık dinletme talebinde de bulunmuştur. İşçi ayrıca, İşvereninin de kendisi aleyhine suç duyurusunda bulunduğunu, buna ilişkin şikâyet dilekçesinde İşçiye ait bir hesap hareketinin incelenmesini banka adı, miktar ve tarih de belirtmek suretiyle talep ettiğini, İşvereninin kendisi hakkındaki bilgilere erişmeden bu detayları bilmesinin mümkün olmadığını da ileri sürmüştür.

Savcılık, atılı suçun işlendiğine dair İşçinin soyut beyanından başka bir delil bulunmadığını ifade ederek, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; kişisel verilerin salt duyu organları vasıtasıyla öğrenilip başkalarına açıklanmasının kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi suçunu oluşturmayacağı ancak şartları varsa özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun değerlendirilebileceği belirtilmiştir.

İşçi, Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, somut olaya ilişkin olarak bankalara müzekkere yazılması talebinin dikkate alınmadığını, ayrıca tanığının da dinlenmediğini belirterek verilen takipsizlik kararının hukuka uygun olmadığını ifade etmiştir.

Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede:

  • İşçinin, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının kabul edilebilir olduğu,

  • Banka ve kredi kartı hesap hareketlerinin kişisel veri olarak kabul edildiği,

  • Anayasa’nın 20. maddesi uyarınca herkesin kendisi ile ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu, bu hakkın kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilmeyi, bu verilere erişmeyi, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etmeyi ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsadığı,

  • Devletin, bireylerin kişisel verilerinin korunması hakkına keyfi olarak müdahale etmemesinin yanı sıra, üçüncü kişilerin saldırılarını da önlemekle yükümlü olduğu,

  • İşçinin iddia ve delillerini ileri sürebileceği etkili bir hukuksal mekanizma sağlandığından, dolayısı ile usule ilişkin pozitif yükümlülüğün yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği,

  • Anılan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

26.03.2024

Saygılarımızla,

Kenaroğlu | Legal

10 görüntüleme0 yorum
bottom of page